İnsanı Tanımak

Bir insanı tanımak nedir ? Bir insanı gerçek manada tanıyabilir miyiz? Bir insanın her halini tanıyabilir miyiz? Yoksa bir insanı tanıdığımızı mı zannederiz? Başka bir ihtimal de bir insanı tanıdığımızı varsayarız? Peki bir insanı tanıdığımızı düşündüğümüzde o insanın davranışları, sözleri, düşünceleri için beklentiye girer miyiz? Onu tanıdığımızı düşünmek karşımızdaki insan hakkındaki önyargılarımız olabilir mi? Aklımda daha çok soru var. Tüm yazıyı soru sorarak devam ettirebilirim ancak kendimce cevaplarımı da sizlerle paylaşmak istiyorum. O zaman birlikte cevaplarımı okumaya devam edelim.

Net bir cevap ile başlamak istiyorum. Bir insanı tanıyamayız sadece tanıdığımızı zannederiz ya da tanıdığımızı varsayarız ancak gerçek manada bir insanı tanımak mümkün değildir, fikrimce. Çünkü insan çok karakterli bir yapıdadır. Aile ortamında farklı, arkadaş ortamında farklı, iş ortamında farklı, kendi halinde farklı karakteri vardır. Bu farklı karakterlerin bütünü genel karakterimizi ortaya koyar. Birini tanıdığımızı düşündüğümüzde bu çoklu karakterlerin bir parçasını gözlemlemiş oluyoruz. Kişinin o parçasını biliyoruz ve şahitlik ediyoruz. Örneğin; bir kişi “Ben ablamı çok iyi tanıyorum.” cümlesini kursun. Aslında bu cümleyi kuran kişi ablasının aile içerisindeki davranış ve düşüncelerini gözlemlemiştir. Ablası için kafasında sınırlar çizmiş, bir profil oluşturmuş ve onu tanıdığını zannediyor. Ancak ablasının arkadaş ortamında nasıl davrandığını ya da iş ortamında nasıl davrandığını bilmiyor. Sadece ablasının sınırlı bir parçasını gözlemlemiş olmasının sonucu olarak onu tanıdığını düşünüyor. Bunları bir kenara koyup kişinin kendisini tanımasına baktığımızda kişi bile kendisini tam mana da tanıyamazken bir başkası onu nasıl tanıyabilir ki? Bazen bir olay karşısında öyle tepki veririz ki “Bunu ben mi yaptım?” diye sorarız kendimize. Kendi kendimize hayal kırıklığına uğratırız. Halbuki biz de insanız. Sevmem dediğimiz şeyi bir gün sevebiliriz, hiç fark etmeden.

Bir insanı tanıdığımızı düşündüğümüz zaman o kişi ile ilgili beklentiye girmeye başlarız. O kişinin karşılaştığı durum karşısında ne tepki vereceğini kendimizce tahmin ederiz. “Onu tanıyorum, o asla yalan söylemez.”, “Onu tanıyorum, o beni incitmez”, “Onu tanıyorum, bu durum karşısında sinirlenmez.” bu cümleler çok tanıdık geldi değil mi? Gerçekten de böyle olur mu? O tanıdığımızı zannettiğimiz insanlar bizim zihnimizdeki gibi mi davranır? Tabii ki hayır. İnsanlar olması sadece olması gerektiği gibi davranır. Tanıdığımızı zannettiğimiz kişiler zihnimizdeki sınırların ve beklentimizin dışında davrandığı zaman bizim için yıkım olur. Hayal kırıklığına uğrarız. Kandırılmış hissederiz. Bu olumsuz duyguları da tekrar tekrar yaşamak istemeyiz.

Her insan her şeyi yapabilir. Her insan değişir hem de her an. Eğer bir insanı tanıma yanılgısına düşmezsek o kişi ile ilişkimiz daha sağlam olur. Çünkü her an o kişi ile ilgili bir şeyler keşfedebiliriz. Bu çok güzel bir histir. Kafamızın içinde sınırlar çizmeden ilişki kurduğumuz zaman hayal kırıklığına uğramayız. Çünkü biliriz ki her insan iyi veya kötü her şeyi yapabilir. Bu en yakınımızdaki bir kişi de olabilir yolda yanımızdan geçen rastgele bir kişi de olabilir. Etrafımızdaki insanları sürekli keşfederiz. Onlardan bir şeyler öğreniriz. Hem de bu sayede insanları yargılama yanılgısına da düşmemiş oluruz. Artık zihnimizin sınırlarından kurtulup etrafımızdaki insanları keşfetmeye hazır mıyız?

Bir sonraki derinleşmede görüşmek üzere. İyi okumalar dilerim. Düşüncelerinizi benimle paylaşmak isterseniz saturndunyasi@gmail.com mail adresinden ulaşabilirsiniz.

İnsanı Tanımak” üzerine 2 yorum

  1. Çok doğru örnekler,kaleminize sağlık. Bazen yolda yanımdan geçen birinin beni daha iyi anlayacağını düşünndüğüm çok oluyor hatta.

    Beğen

Yorum bırakın